17 Mayıs 2022 Salı

Christy Brown-Sol Ayağım

 


Christy Brown’ın kendi yaşam öyküsünü kaleme aldığı "Sol Ayağım" adlı kitabında azmin ve cesaretin görkemli bir öyküsü var.

Doğuştan beyin felçli olan Christy Brown, konuşmasını ve hareketlerini kontrol edememesine rağmen annesinin de yardımıyla büyük bir azimle, umutla, cesaretle bir başarı yolculuğuna çıkar. Azmi, içindeki umudu, cesareti ve zekâsıyla okuma yazmayı resim yapabilmeyi ve daktilo kullanmayı öğrenen Christy Brown, bu yolda zaman zaman umutsuzluk batağına da saplanır. Kimi zaman hayatı ona şekilsiz, amaçsız ve değersiz görünür. Özgür olmayı çok özler, zincirlerinden kurtulup kaçmak için can atar ama büyüdükçe etrafında oluşan duvarların arasına adeta hapsolmuştur. Sol ayağı onun temel iletişim aracıdır ve onun için vazgeçilmezdir. Onunla evdeki diğer kişilerle arasındaki engellerin bazılarını kırmayı öğrenir. Christy Brown, kendisini bir hapishanede hisseder ve sol ayağı bulunduğu hapishanenin kapısının tek anahtarıdır.

Bu kitapta azim, cesaret, umut ve başarı var. Şimdi azmin ve cesaretin öyküsünü ve kahramanımızın bu yolda zaman zaman düştüğü umutsuzlukları kitaptan alıntılarla sizlerle buluşturalım:

“(...) Yine de” A” harfini yazdım. Önümde, yerde duruyordu işte. Titrekti, acemiceydi; kenarı eğri büğrüydü ve hiç düzgün olmayan bir orta çizgisi vardı. Ama basbayağı “A” harfiydi. Başımı kaldırdım. Bir an annemin yüzünü gördüm, yanaklarında yaşlar vardı. Sonra babam eğildi ve beni omzuna aldı.

Başarmıştım! Zihnime, kendini ifade etme şansını verecek olan şey başlamıştı. Evet, dudaklarımla konuşamıyordum ama şimdi sözlerden daha kalıcı şeylerle konuşacaktım; yazılı sözcüklerle.

Ayak parmaklarımın arasında tuttuğum bir parça kırık tebeşirle yere çizdiğim o bir harf, benim için yeni bir dünyaya giden yol, zihinsel özgürlüğünün anahtarıydı.” (Sayfa:16)

 

“Zaman geçtikçe sol ayağıma daha fazla bağlanmaya başladım. O temel iletişim aracımdı, ailemin beni anlamasını sağlıyordu. Yavaş yavaş benim için vazgeçilmez oldu. Onunla, evdeki diğer kişilerle aramdaki engellerin bazılarını kırmayı öğrendim. Sol ayağım, bulunduğum hapishanenin kapısının tek anahtarıydı.” (Sayfa:20)

 

“Artık kendimden kaçmıyordum, bunu yapamayacak kadar büyümüştüm. Günler binbir türlü şekilde geçiyordu; ailem birer birer genişledikçe ve benim için kendi ayakları üzerinde duran birer yetişkin yabancıya döndükçe, varlığımın sınırlamalarını, sıkıntısını ve korkunç darlığını görüp hissediyordum. Etrafım faaliyetin, çabanın ve gelişmenin işaretleriyle çevriliydi. Herkesin yapacak bir şeyi vardı, onları meşgul edecek, zihinlerini ve ellerini faal tutacak şeyler. Hayatlarını bir bütün kılacak ilgi alanları, faaliyetleri ve amaçları vardı; bütün bunlar enerjilerine doğal bir kaynak ve doğal bir ifade ortamı sağlıyordu. Benimse yalnızca sol ayağım vardı.” (Sayfa:79)


Dünya edebiyatının en nitelikli eserlerinden biri olan "Sol Ayağım" adlı eseri okumanızı tavsiye ederiz. Keyifli okumalar... 


Kaynak: Christy Brown, Sol Ayağım, Nora Yayınevi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sezai Karakoç - Diriliş Muştusu

  Sezai Karakoç'un “Diriliş Muştusu” Adlı Eserinden Alıntılar -Diriliş eylemi, bir meşaleyi en elverişsiz şartlarda bile söndürmeden...