13 Mayıs 2024 Pazartesi

Maddeci Zihniyet ve Değerler

 

“Günümüzün önemli sorularından birisi şu: Onca maddi ilerlemeye rağmen, insanlar neden önceki nesillere göre daha mutsuz?

Özgürlük var ama bağlılık yok. Haklar var ama diğerkâmlık yok. Refah var ama amaç yok.

Bolluk çağında ruh açlıktan kıvranıyor. Maddeci yönelim insanı ıssızlaştırıyor. Ruh çoraklaşıyor. Maddeci değerler derinlerimizde saklı duran emniyetsizlik hissini uyandırıyor ve bizi ancak çok sahip olmakla mutlu olabileceğimiz yanılsamasına götürüyor. Bunun için de zaman satıp para almamız gerek. O kadar çalışıyoruz ki sevdiklerimize ayıracak zamanımız kalmıyor. Anne, babalık ve arkadaşlık gibi paraya tahvil edilemeyen her şey değer kaybediyor. Koşuşturma ve zaman yokluğu içinde kişisel özgürlüğümüz sınırlanıyor. Servet, ün ve imaj uğruna halislik, sahicilik ve özerklik feda ediliyor.

(...) Maddeci zihniyete göre, başka insanları düşünmek, onlara şefkat göstermek size başarı ve kazanç olarak geri dönmediği için insanlara zaman ayırmanız gerekmiyor. İnsanları da şeyleştiren, onları kullanılıp atılabilir eşya derekesine indiren bu anlayış, günümüzde yakın ilişkilerin ve sadakatin altını oyuyor.

(...)

Maddecilik kültürü tamahkârlığı kamçılıyor. Bireyler “kazanan hepsini alır” ekonomileri içinde büyüyor. Amaç sofradan kapabildiğini kapmak. Herkes kendi hırsı ölçüsünde pay talep ediyor. Böyle bir ekonomik manzarada bencillik ve maddecilik, ahlâkî sapmalar olarak değil, hayatın amacı olarak görülüyor. Kendi iyilik hissimizi ve başarımızı içe doğru bakarak, ruhumuzu ve bütünlük duygumuzu tartarak değil, dışa bakarak, neye sahip olduğumuzu ve daha neyi alabileceğimizi tartarak ölçüyoruz. Bu öyle bir dünya görüşü ki başkalarının başarısı; sahip oldukları bilgelik, nezaket veya topluma yaptıkları katkı ile değil, “doğru” elbise, ev veya arabalara sahip olmalarıyla değerlendiriliyor.

(...) İnsan, içinde yaşadığımız çağda en çok yakınlık ve samimiyet arıyor. Güvenebileceği, sırtını yaslayabileceği dostlar arıyor. İşyerlerini bile çalışma arkadaşlarımızı seviyorsak seviyoruz. Günümüz çalışma koşullarında rekabetçilik arkadaşlık ilişkilerini de zehirliyor. Güvensizlik ve rekabetçilik, iş ortamında samimiyetin altını oyuyor. Yakınlığı kaybettiğimizde soğuk, benmerkezci, düşman kişilikler oluveriyoruz.”

2 Mayıs 2024 Perşembe

Megan Daley - Kitap Okuyan Çocuk Yetiştirmek


 

Megan Daley’in “Kitap Okuyan Çocuk Yetiştirmek” Adlı Kitabından Alıntılar

-Yatmadan önce kitap okumak, sakinlik ve günü bitirme anlamına geldiğinden yorucu bir günün ardından güne eklenmesi gereken en kolay rutindir. Ancak gün boyunca kitap okuma rutinlerini oluşturabileceğiniz başka zaman dilimleri de olabilir. Kesinlikle doğru veya tamamen yanlış bir zaman dilimi diye bir şey yoktur. Size ve ailenize en uygun zamanı siz bilir ve ayarlayabilirsiniz. (Sayfa:24)

-Sadece on beş dakikalığına bile olsa kitap okumaya harcanan o süre değerlidir. (Sayfa:26)

-Bir kitap iyi tasarlanmışsa ve kapağı sizi çekiyorsa bunun anlamı, genellikle sadece kapağa değil aynı zamanda kitabın içeriğine de özen gösterilmiş ve kafa yorulmuş olmasıdır. Kitap kapağı bir kitabı tek bir resimde özetler. (Sayfa:59)

-Hikâyeler çağa meydan okur, hayal gücünü besleyen bir ortam oluşturur, bir ruha dokunur ve minik akılları eğitir. (Sayfa:72) (Kelly McDonough)

-Belli bir okuma seviyesine ulaşmak; başarılı şekilde hayata yön vermek ve toplumun bilgili, aktif, katkı sağlayan bir üyesi olmak için çok önemlidir. Çoğumuzun çok iyi bildiği gibi keyif amaçlı okuma kadar sürdürülebilir ve düzenli okuma da akademik başarıya olumlu katkılar sağlamaktadır ve bu durum okumanın, akademik başarıyla nasıl ilişkili olduğunu inceleyen araştırmalarca da desteklenmektedir. (Sayfa:79)

-(...) Görsellerle dolu bir dünyada yaşıyoruz; resimli kitaplar herhangi bir öğretim aracının öğretemeyeceği şekilde görsel okuryazarlığı öğretebiliyor. (Sayfa:83)

-Araştırmalar okuma ve yazma yetkinliği arasında güçlü bir bağ olduğunu öne sürmektedir. Kitap okurlarının çoğunlukla en becerikli yazarlar olduklarının da bilincindeyiz. Okuma ve yazma aynı bilişsel süreçlere dayanmaktadır. Okuma-yazma becerileri birbirini destekler ve güçlendirir. (...) Geniş çaplı okumayla gelişen yoğun kelime hazinesi gençlerin farklı yazım türlerinde ustalaşmalarına yardımcı olur. (Sayfa:85)

-“Yazarların, yazar olmak için en önemli tavsiyelerinin neler olduğu sorulduğunda onların bir numaralı tavsiyesi OKU! Birisi bana yazar olmak için kimin ilham verdiğini sorsa vereceğim cevap küçükken okuduğum yüzlerce kitap derdim.

(...)

Bilgilendirici kitaplardan kaptığım en ufak bilginin, sözcüklerden oluşan koca bir denizde en önemli şey olabileceğini öğrendim. Çizgi romanlardan basit bir karenin tüm hikâyeyi sürükleyebileceğini öğrendim. Anlatım dürüst ve gerçek olduğu zaman basit bir hikâye in bile kalıcı olabileceğini anı yazılarından öğrendim. (Allison Tait) (Sayfa:86)

Sezai Karakoç - Diriliş Muştusu

  Sezai Karakoç'un “Diriliş Muştusu” Adlı Eserinden Alıntılar -Diriliş eylemi, bir meşaleyi en elverişsiz şartlarda bile söndürmeden...